70 Senedir Cehenneme Yuvarlanan Taş Şimdi Düştü

   Peygambere bildirilen umûr-u gaybiye, bir kısmı tafsil ile bildirilir. Bu kısımda hiç tasarruf edilmez ve karışamaz. Kur’anın ve hadîs-i kudsînin muhkematı gibi. Ve diğer bir kısmı icmal ile bildirilir, tafsilât ve tasviratı onun içtihadına havale edilir. İmana girmeyen hâdisat-ı kevniyeye ve vukuat-ı istikbaliyeye dair hadîsler gibi. Bu kısımda, Peygamberimiz (Aleyhissalâtü Vesselâm) belâgatıyla -temsiller suretinde- sırr-ı teklif hikmetine muvafık tafsil ve tasvir eder. Meselâ: Bir sohbette derin bir gürültü işitildi. Ferman etti ki: “Bu gürültü, yetmiş seneden beri Cehennem tarafına yuvarlanan bir taşın bu dakikada Cehennem’in dibine yetişip düşmesinin gürültüsüdür.” Bu garib haberden beş-altı dakika sonra birisi geldi dedi: “Yâ Resulallah! Yetmiş yaşında bulunan filan münafık vefat etti, Cehennem’e gitti.” Peygamber’in yüksek beligane kelâmının tevilini gösterdi.
   İhtar: Hakaik-i imaniyeye girmeyen cüz’î hâdisat-ı istikbaliye, nazar-ı nübüvvette ehemmiyetsizdir.

Şualar – 579

Nurjihan Mihriban

Bu yazı Genel içinde yayınlandı ve , , , olarak etiketlendi. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.

Yorum bırakın